Giriş


İş ciddiye binince insanın eli ayağına dolaşıyor ve bir başlangıç noktası bulmakta zorlanıyor. Ve tabi ki bahaneler başlıyor, yazmaya başlamadan bir kahve hazırlayayım, ufak tefek gündelik işleri bitireyim, telefon görüşmelerimi tamamlayayım gibi.

Hele ki, benim gibi daha önceden de bir - iki sonunu getirmediğiniz denemeleriniz varsa durum biraz daha zorlaşıyor.

Sizlere nasıl bir yemek kitabı hayal ettiğimi anlatmak istiyorum, kitabımın sonunda hayallerimi ne derecede gerçekleştirebildiğimi sanırım beraber irdeleyebileceğiz.

Kitabımın amacı; yemek kültürümüze âcizane katkıda bulunmanın yanı sıra, zevkle okunabilecek, sizlerin de mutlaka yaratıcılığınızı kullanabilmenize fırsat verecek, kolay tariflerden oluşan yemeklerin hazırlanabilmesi. Bir tarifimi uygulayan iki kişinin yaratıcılıkları ile farklı tatlar elde etmesi. Aslında aynı tencereden çıkmış yemeği yiyen iki kişi yaratıcılıkları veya tercihleri ile damak tatlarına uygun farklı lezzetler elde edebiliyorlar, her sofrada bulunan tuz, karabiber ve kırmızıbiber aracılığı ile. Yemek pişirme aşamasında da farklı tatlar elde etmek mümkün, yeter ki isteyin.

Ancak bence yemek bir bütündür. Sofra çeşitlerine ve alışkanlıklara göre mönülerden oluşur. Bu noktada diğer kitaplarda çok da fazla rastlanmayan mönü oluşturma konusuna da değinmek istiyorum. Bu amaçla klasik kitaplardaki çorbalar, zeytinyağlılar gibi yemek çeşitleri başlıklarından ziyade menü başlıklarımı kullanmak istiyorum. Sanırım böylelikle, bir davet rehberi çizgisini de bir nebze olsa yakalamaya çalışacağım J

Hazırladığınız mönülerin beğeni kazanmasının bir sırrını vereyim sizlere; benim mönülerime ve tariflerime birebir bağlı kalmaktan ziyade sizlere vereceğim ipuçları ışığında farklılıklar yaratın. Yani menülerinizi, yemeklerinizi kişiselleştirin, değişiklikler yakalamaya çalışın, ama belirli kurallara bağlı kalarak. İnanın bir iki denemeden sonra eğer başarılı iseniz ününüz yayılıyor  ve sizin pek de beğenmediğiniz denemeleriniz, dostlarınız tarafından takdir görüyor. Hazırladığınız yemek sizin adınızla anılıyor, tıpkı bazı arkadaşlarımın yemek defterlerindeki bazı yemek adlarının önünde benim adımın geçtiği gibi. Bu amaçla LEZZET AVCISININ ÖNERİLERİ başlığı ile bir başlık açtım,  hazırladığım bazı listelerin sonuna  (bahsettiğim sizsiniz), lütfen aklınıza gelebilecek malzemeleri not alın. Bu iş genellikle düşünerek değil de uygulama sırasında ortaya çıkıyor. Bazı bölümlerde de ÖNERİLERİNİZ? sorusu ile önerilerinizi sordum, benimle paylaşırsanız sevinirim J 

Birkaç sene sonra, evde eşiniz de yemek yapıyorsa sorunlar oluşabiliyor. Bir davet sırasında eşimin, özenle hazırladığı 8-9 çeşit mezeye övgü almaması ama benim hazır karışımdan ekmek makinesinde hazırladığım ekmeğe aldığım övgü de olduğu gibi.

Söz sırlardan açılmış ve ben de bonkör bir dönemimde iken başka sırlarımdan da bahsedeyim. Asla kendinizi beğendirmek için yemek hazırlamayın, kendiniz için yemek hazırlayın, başkaları için hazırladığınız bir yemekte herkese hitap etmeğe çalışırken, kafanız çok karışıyor. Yeni hazırladığınız bir denemenizi güvendiğiniz kişilere tattırın ve yorumlarını alın.  Ama çizginiz dışına çıkan yorumlara da fazla kulak asmayın. Sadece dinleyin, ve zihninizde bir yere not edin.

Ve sevgi, her şey gibi yemek hazırlamak da sevgi istiyor. Lanet başına, bu kabaklar da elimden kayıyor, soyması bir dert, elimin yeşile bulanması başka bir dert düşünceniz varsa, kabakla uğraşmamanız en doğrusu. Sevdiğiniz, pişirmekten hoşlandığınız malzemelerle yemek hazırlayın. Balık sevmeyen bir kişinin lezzetli balık hazırladığını görmedim. Rejimde olanların hazırladıkları yemeklerin lezzetsiz, mönülerinin özensiz olduğunu gözledim.

Yukarıda vermeğe çalıştığım sırlarım mutfağa meraklı olanlar içindir, ancak bu kitabı satın almış olmanız sırlarımın sizin işinize yarayacağının göstergesidir.

Yeni lezzetler elde etmeniz ve dostlarınızla paylaşmanız dileğiyle.